• e-Devlet
  • İçişleri Bakanlığı
  • Diğer Valilikler

Valilikler

Kayseri Valiliği
Kayseri Valiliği
Kayseri Valiliği
  • VALİLİK
    Yöneticilerimiz Valilik Birimleri Tarihçe Protokol Listesi Mevzuat İl İnsan Hakları Kurulu Kamu Etik Komisyonu
  • KAYSERİ
  • İLÇELERİMİZ
  • HİZMETLERİMİZ
    Hizmet Birimleri Kamu Hizmet Standartları Projeler Faaliyetler Yatırımlar
  • GÜNDEM
    Haberler Validen Haberler Duyurular
  • İLETİŞİM
°C
28
Mayıs2022
Parçalı Bulutlu
23
°C
5 Günlük Hava Tahmini
temizle
  • VALİLİK
    • Yöneticilerimiz
      • Vali Gökmen ÇİÇEK
      • Vali Yardımcıları
        • Dr. Abdullah KALKAN
        • Şemseddin ERKAYA
        • Şenol ESMER
        • Mehmet Sadık TUNÇ
      • Kaymakamlar
        • Erkan MİNUZ
        • Turgut GÜLEN
        • Mesut BOLAT
        • Haluk SEZEN
        • Aydın GÖÇER
        • İlhan ABAY
        • Bülent KARACAN
        • Eray GÜRSOY
        • İbrahim GÖKMEN
        • Murat ÇÜRÜK
        • Semanur KALKAN
        • Yaşar DÖNMEZ
        • Emre CEBECİ
        • Yunus Emre ALTINER
        • Ahmet Ali ALTINTAŞ
    • Valilik Birimleri
    • Tarihçe
    • Protokol Listesi
    • Mevzuat
    • İl İnsan Hakları Kurulu
    • Kamu Etik Komisyonu
      • 2020 Yılı Kamu Etik Komisyonu Toplantı Kararları
      • Etik Komisyon Üyeleri
  • KAYSERİ
  • İLÇELERİMİZ
  • HİZMETLERİMİZ
    • Hizmet Birimleri
    • Kamu Hizmet Standartları
    • Projeler
      • Bağımlılık Danışma Merkezlerinin Kurulması Projesi
      • TR72 Bölgesindeki Turizm Değerlerinin Entegrasyonu
    • Faaliyetler
      • Sağlık Hizmetleri
      • Sosyal Hizmetler
      • İş ve Çalışma Hayatı
      • Eğitim ve Kültür Durumu
      • Gençlik ve Spor
      • Ekonomik Durum
      • Tarım
      • Hayvancılık
      • Yeraltı Zenginlikleri
      • Turizm
      • Ulaştırma Durumu
    • Yatırımlar
      • Kayseri İl Yatırımları
      • Resmi Açılışı Yapılan Yatırımlar
      • Genelge
      • Örnek Formlar
      • Yatırım Programı
      • Resmi Açılışı Yapılmış Tesis ve Yatırımlar
      • 2020 Yılı 4. Dönem Değerlendirmesi
      • 2021 İl Koordinasyon Kurulu Toplantı Tarihleri
      • Yabancı Sermayeli Şirketler Taahhütnamesi
      • Yatırım Takip Sistemi Yatırım Bilgileri Formu
  • GÜNDEM
    • Haberler
    • Validen Haberler
    • Duyurular
  • İLETİŞİM

Diğer Camii ve Medreseler

Lale Cami (Lala Paşa Cami): Lala Paşa Cami 800 metrekareyi aşkın ibadet alanı ile Kayseri’nin büyük camilerinden biridir. İnşa tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla beraber Selçuklu döneminde yapılan bir 13. yüzyıl eseri olduğu anlaşılmaktadır.

       Lala Paşa Cami veya Lale Cami olarak bilinmektedir. Tipik bir Selçuklu dönemi eseridir. Kiçikapı Meydanı'nın hemen güneyinde, Kayseri lisesinin güney doğusunda bulunmaktadır. İnşa tarihi hakkında kesin ve aydınlatıcı bir bilgi yoktur.

       Halk arasında Lale Cami olarak bilimekle beraber, tarihi kayıtlarda "Lala Muhlisiddin Cami" olarak geçmektedir. Ahmed Nazif Efendi, Mirat-ı Kayseriyye (Kayseri’nin Aynası) adlı eserinde bir ismini de Lala Muhlisiddin Paşa Cami olarak zikretmiştir. Cami inşa tarzı olarak tipik bir Selçuklu dönemi eseri olup, 13. yüzyıl eseri olduğu düşünülmektedir.

         Ahmed Nazif Efendi, caminin 1239 (M. 1823) ve 1273 (M 1856) tarihlerinde bir ölçüde tamir edildiğini, hayli vakıf gelirinin bulunduğunu, bitişiğinde bir sıbyan mektebi ve bir çeşmesinin bulunduğunu belirtmektedir. Çeşme bugü hala ayakta olup, sıbyan mektebi ise yok olmuştur.


        Mimari Yapısı 

        Lala (Lale) Cami kesme taşlardan inşa edilmiş kalın duvarlı, kemerli, tonozlu bir yapıdır. Dıştan dışa 32x33,50 metre ölçülerindeki kare planlı bina, enine beş sıra teşkil eden, altı bölümlü tonoz sistemiyle örtülmüştür. Kemerleri yirmi sekiz adet kare planlı ayak taşır. Caminin kıble duvarı oldukça kalın 190 cm, diğer duvarları ise normal kalınlıktadır 110 cm. Caminin üç giriş kapısı vardır. Esas kapı güney-doğuda binaya bitişik türbenin yanında bulunmaktadır. İkinci kapı kubbe sahnının ekseni içerisinde, üçüncüsü ise batı duvarına açılmıştır. Orta sahnın tonozları yan sahınların tonozlarından daha yüksektir. Batıda yüksek ve güneyde alçak pencerelerle ibadet alanı aydınlanmaktadır. Caminin güneydoğusunda camiye eklenen bir türbe mevcuttur.


        Mihrap önü orta kubbeye kadar aynı istikamette yüksek beşik tonozludur. Üstten kare kaideli, sekizgen pahlı ve onikigen piramit bir külahla kapatılmıştır. Burada dört küçük pencere bulunmaktadır. Caminin kıblesinde alt seviyede dört penceresi vardır. Batı duvarında biri kapı üzerinde düz lentolu, diğerleri basık kemerli altı pencere bulunmaktadır. Doğusunda dört pencere yer alan caminin kuzeyi de pencerelidir.

        İç mekan örtüsünü sağlayan tonozlar mihrap önü dışında tamamen kıbleye paralel yerleştirilmiştir. Tonozları taşıyan kemerlerin yan üçgenlerinde çift gözlü küçük pencereler dikkati çeker. Caminin ortasında; Selçuklu tarzındaki bir aydınlık fenerinin sonradan inşa edilen "L" kesitli dört ayak üstüne oturan kubbe ile örtülü bir kısım vardır. Bu kubbeye 1925'lerde mahalleli tarafından su sızıntısını önlemek için yumuşak yontu taşlardan köşeli kaplama yapılmıştır. Tonozlu olan mihrap önünün üstünde önceden bir minber minare var iken, daha sonraki bir restorasyonda sanki burada bir kubbe varmış gibi bir külahlı kümbet haline getirilmiştir.

        Caminin mihrabı yuvarlak kemerli bir niş halindedir, üst kısmı sekiz köşe, aşağısı ise beşgendir. Üzerinde hiç bir süsleme unsuru bulunmayan bu mihrabın bina ile hiç de alakası yoktur. Ancak, minber pek nefis bir ahşap işçiliğini sergiler niteliktedir. Kündekarî tarzında geçme ve kakma usulüyle yapılmış olan bu minber, maalesef delik deşik edilerek tahrip olmuştur. Minberin üzerinde süslü kufî hat ile Âyet'el-Kürsi ve bazı dualar yazılıdır.

     Kıble yönünden ikinci sıradaki tonozun sağdan ikinci kemeri üzerinde "Burada Fahr-i Risâletmeâb Efendimizin bir meclise ruhaniye riyaset buyurdukları mütevatiren mervidir" yazılıdır. ("Burada, Hz. Peygamber (S.A.V)'in bir manevi meclise başkanlık ettikleri naklen rivayet edilmiştir" ibaresi sülüs hatla işlenmiştir.) 
 
 
 
 
Kurşunlu (Mimar Sinan) Cami: Kurşunlu Cami,  Mimar Sinan tarafından Kayseri'de inşa edilen iki camiden biridir. Caminin bir Kayserili olan Mimar Sinan tarafından inşa edilmesi yapıya farklı bir anlam katmaktadır. 
 
Kurşunlu Cami, klasik dönem Osmanlı mimarisinin Kayseri’deki özgün eserlerinden biridir. 16. yüzyıl mimari karakterini taşıyan tek kubbeli, tek minareli, son cemaat mahalli çift revaklı bir camidir. Kubbesinin kurşunla kaplı olmasından dolayı halk arasında 'Kurşunlu Cami” olarak bilinir.
 
 
       Caminin banisi, Rumeli, Şam ve Karaman Beylerbeyi Kızıl Ahmedli Hacı Ahmed Paşadır. Doğancı Ahmed Paşa olarak da tanınır. Kayıtlarda "Hacı Ahmed Paşa Cami" şeklinde geçen Kurşunlu Cami’nin onun tarafından yaptırıldığı, giriş kapısı üzerindeki iki satırlık dört mısra halinde yazılmış kitabeden anlaşılmaktadır.
 

        "Şehr-i Zilhicce'de urmuşsun ânın bünyâdın
        Dilerim haşre değin sahibine ola dua
        Oldu mamür  velayet dedim ana târih
        Yapalı Kayseri'de camiin Ahmed Pâşâ"
 

       Son satırdaki kelimeler ebced hesabıyla H.994 (M.1585) olarak caminin inşa tarihini belirtmektedir. Bu tarihte Mimar Sinan 97 yaşındadır. Fakat Osmanlı İmparatorluğu'nun hassa mimarbaşılığına devam etmektedir. Onun bu tarihlerde İstanbul’dan çok uzakta, Kayseri’de Kurşunlu Cami gibi bir eseri bizzat yapıp yapmadığı hakkında bazı farklı görüşler vardır.
 
Ana kubbenin ortasında "Halim" 1360 (M.1941) imzalı celi sülüsle yazılmış bir göbek yazısı vardır. Bu yazı Cuma suresinin 9. ayetidir ve siyah zemine oksit sarıyla yazılmıştır.  Türkçe anlamı şudur: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağnldığı(nız) zaman, Allah'ı anmağa koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır." Kubbe göbeğinden eteklere doğru on iki dilime ayrılmış olarak inen dendanlar aşağıda diğer dendanlarla karşılanır. Rumi ve hatayilerin kullanıldığı bu zarif kompozisyonlar lacivert-mavi, koyu kırmızı, beyaz, yeşil renklerde boyanmıştır. Bütün motiflerin tahrir rengi ise siyahtır. Camide ana kubbeden başka nakışlı kısım bulunmamaktadır.

        Caminin son cemaat mahalli beş adet küçük kubbe ile örtülmüştür. Ortadaki daha küçük çaplı ve yüksekçedir. Bu kubbeleri altı mermer sütun üzerinde sivri kemerler taşımaktadır. Sütun başlıkları baklava dilimli olan bu mekanda orta kubbe hariç diğerleri aynı desenlerle süslüdür. Son cemaat mahallinin bundan sonrası ve yirmi dört sütunundan sonrası da yirmi dört sütunun taşıdığı meyilli çatıyla örtülü kısımdır ve bu sistem 16. yüzyılda oldukça yaygın oarak kullanılmıştır.

        Meyilli revaklı bölümden avluya bir kaç basamakla inilir. Avlu içerisinde giriş kapısı ekseninde kubbeli, sekiz sütunlu bir de şadırvan vardır. Bunun da iç kubbesi kalem işi nakışlarla süslenmiştir. 
 
 
Yanıkoğlu  Cami: Melikgazi ilçesi Yanıkoğlu Mahallesi’nde bulunan cami H.1068 (M.1658) yılında Halep Yeniçeri Serdarı Süleyman Ağa tarafından yaptırılmıştır. 1652 (1062) tarihinde Halep'ten Kayseri müftüsü Şaban Efendizade Mehmed Efendi'ye yetki göndermiş, Mehmed Efendi de Hunat mahallesinde bulunan ve "Hoca Abada veya Hoca Vatan" mahallesi yakınında üç tarafı yol ile çevrili sebze bahçesini yüz seksen kuruşa satın alarak camiyi yaptırmıştır.

        Küçük kesme taşlardan, dikdörtgen bir alan üzerine inşa edilmiştir. Minaresi kesme taş kaidelidir. Klasik Osmanlı mimari özelliğini taşır. Caminin girişinde sütun olarak kullanılan ağaçlar dikkat çekicidir. 1748 yılında Kayseri Yeniçeri Alayı’nın Serdar-ı Yakın’ı Yanıkoğlu Ömer Ağa tarafından onarıldığı için bundan sonra Cami Yanıkoğlu Cami olarak anılmaya başlanmıştır. 1835 depreminde şerefesinden itibaren yıkılan cami minaresi halk tarafından tekrar yaptırılmıştır.
 
 
 
Cıncıklı (Çiğdelizade) Cami: Kayseri Cumhuriyet Mahallesi Tennuri Sokak’ta buluna Cıncıklı Camisi, Çiğdelizade Hacı Ahmet Ağa tarafından 1664 yılında yapılmıştır. Hacı Ahmet Ağa’nın kızı Ayşe Hanım 1715 yılında camiyi tamir ettirmiştir. Bundan sonra cami değişik zamanlarda onarılmıştır.

        Caminin giriş kapısı üzerinde 1921 tarihli talik yazılı dört satırlı bir kitabesi bulunmaktadır. Kitabeye göre camiyi İmamzade Reşid Bey’in eşi Seyyide Hanım, Yedekçizadelerden Hacı Mehmed ve Hüseyin Beyler 1921 yılında onarmışlardır.

         Cami 14.85x14,30 m. ölçüsünde kareye yakın planlı olup üzeri toprak damla örtülüydü. Cami uzun yıllar harap bir durumda kalmış. 1985 yılında yıkılarak yoldan biraz daha geride eski caminin ölçülerinde yeniden yapılmıştır. Toprak dam yerine üzeri çatı ile örtülmüştür.
 
 
 
Şeyh (Şıh) Cami: Şeyh Cami veya Şıh Cami olarak da bilinmektedir. Merkez Melikgazi ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’ndedir. Şeyh Cami, meşhur mutasavvıf Şeyh İbrahim Tennuri'nin adına izafe edilmekledir.
 
M. 1482 (H. 887)’ de vefat eden Şeyh İbrahim Tennurî; 15. yüzyılda yaşamış din alimlerindedir. Fatih Sultan Mehmed’in hocası Akşemseddin’in müridi olmuştur. Fatih Sultan Mehmed H. 871 (M.1466) yılında Kayseri'yi Osmanlı topraklarına kattığı sırada Şeyh İbrahim Tennuri'ye bir çok ihsanlarda bulunmuş, kendisini ve sülalesini; örfî, idari bütün devlet teklifleri ile öşür ve ağnam vergisinden de muaf tutmuştur.

Caminin banisi ve inşâ tarihi hakkında değişik görüşler vardır. M.1473 yılında veya M.1576 yılında yaptırıldığı ileri sürülmektedir.

Cami 10.70x10.20m boyutlarında ve kare planda yapılmıştır. Duvarlar kısmen moloz, kısmen kesme taşlardandır. Batısında (türbeye geçişi de sağlayan) (2,19x4,10 cm,) ölçüsünde bir eyvan vardır. Caminin kuzeyinde ise enine genişlemiş bir son cemaat mahalli bulunmaktadır.

 
 
İsa Kümbet Cami: Cami 1554/55 yıllarında Hacı İsa tarafından yaptırılmıştır.
 
Battal Gazi Cami: Adını meşhur İslam kahramanı Battal Gazi'den alan caminin inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber Kayseri'nin en eski mescidi olarak yad edilir.

Dış duvarları iri kesme taşlardan yapılmıştır. Harimin ölçüleri 14x14 m ebatlarındadır. Daha çok tek bir tonoza benzeyen iç örtü sistemi ana mekanı destekleyen iki büyük ayağa dayanmaktadır. Bu ayakların araları, ortada (kıble istikametinde) geniş, kenarlarda dar birer yuvarlak kemerle bağlanmıştır. Aksi istikamette de iki yanda ikişer kemer bulunur. Doğu cephesinde mihraba yakın yerde bir pencere vardır. Caminin batı duvarında kapatılmış bir kapı bulunmaktadır. Mihrap, caminin zemininden bir basamak yüksekte olduğu için, bu eserin bazilikadan camiye dönüştüğü tahmin edilmekledir. 

 
 
Emir Sultan Cami: Kayseri, Cumhuriyet Mahallesi’nde Şeyh Camisi yakınındadır. Cami ismini yanında gömülü olan Emir Sultan ismiyle tanınan Hoca İzzettin Efendi’den almıştır. Kitabesi bulunmadığından ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamıştır.

        1970’li yıllara kadar harap bir halde gelen mescit 1979-1980 yıllarında yapılan bir restorasyonla yenilenmiştir. Mescit 10.00x12.00 m. ölçüsünde olup sağında kare planlı Evliya Sultan’ın türbesi bulunmaktadır. Türbe sekiz köşeli sivri külahlı bir Selçuklu kümbeti şeklinde yapılmıştır. Mescidin türbe giriş kapısı üzerinde minber-minaresi bulunmaktadır. Bu minare l980 onarımında yapılmıştır. Minare taş kaide üzerinde dört ayaklı olup, üzeri düz bir çatı ile örtülmüştür. Kayseri’deki diğer minber-minarelerden farklı olarak minarenin içerisindeki kubbe ve küçük pencereler de bulunmamaktadır.

 
 
 
Hoca Hasan Medresesi: Selçuklular  döneminde Kayseri Meliki olan Nureddin Sultanşah zamanında, Vezirhoca  İhtiyareddin  Hasan tarafından 1193 yılında yaptırılmıştır.
 
Bürüngüz Cami (İki Kapılı) : Cumhuriyet Meydanında eski “ İkikapılı” caminin yıktırılarak yerine 1977 yılında yaptırılan cami, Osmanlı tarzında tek kubbeli merkezi planlı ve birer şerefeli iki minaresi bulunmaktadır.
 
 
 
Hasinli Cami: Kayseri merkez ilçelerinden Kocasinan ilçesi Hasinli Mahallesi’ndedir. Vakfiyesinde yazdığına göre Ürgüplü Derviş Mehmed Ağanın H.1126 (M.1712) yılında bir sıbyan mektebi, bir medrese ve bir çeşme ile beraber Hasinli Cami’ni yaptırdığı yazmaktadır.
 
H.1201(M.1786 yılında) cami onarım geçirmiştir. Derviş Mehmed Ağa’nın soyundan gelen Ak Hatun namında bir hanımın camiyi tamir ettirmiştir.

       Vakfiyede bahsi geçen sıbyan mektebi ve medrese yıkılmış ve yok olmuştur. Yalnız cami karşısında yer alan Hasinli çeşmesi hala ayaktadır. 11x11 metre ölçülerinde kare bir plan üzerine oturan cami, 5 metre genişliğinde ve camiyi oldukça haşmetli gösteren son cemaat yeri ile Kayseri’nin güzel camilerinden biridir. Giriş kapısı üzerinde tek satırlık, iki mısralı celi sülüs ile yazılan kitabesi vardır.
           
Kümbet Cami (Kubaroğlu Mescidi): Kubaroğlu Mahallesindeki Göllü Çeşme civarındadır. 1950 yılında yaptırılan ve zaman zaman büyük onarım gören, başlangıçta türbe olarak yapıldığı sanılan ve sonradan mescid haline getirildiği anlaşılan esere, bu yüzden “Kümbet Cami”; içindeki bir kısım tezyinatın yumurtaya benzemesinden dolayı “Yumurtalı Mescidi” de denilmektedir.
 
Ali Hoca Cami: Kayseri merkezinde Danacılar Mahallesi, Yuvak Sokak’ta bulunan ve bir Osmanlı eseri olan Ali Hoca Camisi, 1708 yılında yapılmıştır. Cami dikdörtgen planlı, kesme taştan küçük bir yapı olup, mimari yönden bir özellik göstermemektedir. Caminin en önemli tarafı Osmanlı mimarisinde minber-minare veya köşk-minare denilen minaresidir. İbadet mekanının kuzeybatı köşesine 4,5 m. yüksekliğindeki taş kaide üzerine yapılmış olup, minareye yirmi basamakla taş bir merdivenle çıkılmaktadır. Dört yekpare taş sütundan oluşan minarenin üzeri taş piramidal bir külahla örtülüdür. 
 
Hatıroğlu Cami: Kayseri ili Melikgazi İlçesi Hacı Mansur Mahallesi Katıroğlu Sokağı’nda bulunan Hatıroğlu Cami'nin ilk kez inşaası Selçuklu devrine kadar uzanmaktadır. Şu andaki caminin yerinde bulunan ilk eser; Ahmed Nazif Efendi'ye göre ise 1271 (H.670) yılında Hatıroğlu Eşref Bey tarafından taptırılmıştır. Kendisi  Selçuklu emirlerinden biridir.  

        Ancak Hatıroğlu Cami’nin inşa edildiği tarihteki yapısından eser yoktur. Bu cami yerine oturan eser 16. yüzyılda yapılmış olması muhtemel bir klasik dönem Osmanlı mimarisi eseridir. Camide çoğu Osmanlı dönemi eserlerinde olduğu gibi bir son cemaat yeri mevcuttur. Caminin minaresi ise 1835 yılında büyük depremde zarar görmüş ve yıkılmıştır. 1866 yılında onarılarak şerefeden yukarı kısmı tekrar inşa edilmiştir.
 
 
 
Cürcürler Cami: Kayseri Sahabiye Mahallesi Buyurgan (Cürcürler) Sokak’ta bulunan bu caminin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Giriş kapısı üzerindeki mermer iki satırlı kitabesinde Uzun Mollazade El-Hac Ali Ağa tarafından 1864’de tamir edildiği yazılıdır.

         Cami moloz taştan dikdörtgen planlı olarak yapılmış, üzeri çatı ile örtülüdür. Mimari yönden bir özelliği bulunmayan caminin minber minaresi krem renkli taştan yapılmıştır. 19 basamaklı taş merdivenle çıkılan minare 1.49x1.43 m. ölçüsünde taş bir kaide üzerindedir. Bu kaide üzerinde 1.03 m. yüksekliğinde dört sütun Bursa kemerleri ile birbirlerine bağlı olup bir tabladan sonra konik bir çatıyı taşımaktadır.



        Çifteönü Cami : Kayseri, Gubaroğlu Mahallesi, Çifteönü Caddesi’nde bulunan caminin üzerindeki bir levhadan Hacı Seyyid Mehmet Ağa tarafından 1882 yılında yaptırıldığı öğrenilmektedir. Caminin bu tarihten önce yapılıp yapılmadığı konusunda ise yeterli bir bilgi bulunmamaktadır. Minare kaidesinde 78x77 cm. ölçüsünde talik yazılı mermer kitabede caminin 1882 yılında yapıldığını doğrulamaktadır.
 
Cami kesme taştan 18.00x18.00 m. ölçüsünde kare planlı bir yapıdır. İbadet mekanı 12 ahşap sütunun taşıdığı toprak bir dam ile örtülüdür. Mihrap ve minberi bir özellik göstermemektedir. Caminin iki minaresi vardır. Bunlardan biri yüksek bir avlu duvarının üzerinde olup, 19 taş basamakla çıkılan bir minber-minaredir. Zeminden 4.65 metre yüksekliğindeki minarenin caminin damına yakın yerde kaidesi bulunmaktadır. Oldukça basık altıgen gövdeli altı sütunun taşıdığı minber-minareye doğudan çıkılmaktadır. Sütunlar arasında taş korkuluklara yer verilmiştir. Üzerindeki taş sütunlar yekpare olup, konik taş külaha oturtulmuştur.
 
 
 
Bozatlı Paşa Narlı Mescidi: Kayseri Bozatlıpaşa Mahallesinde bulunan Narlı Mescit XVIII.yüzyılda yapılmıştır. Mescit 7.34x12,52 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı bir yapıdır. Kesme taş ve moloz taştan yapılan mescidin ibadet mekanı dört ağaç direk tarafından desteklenen toprak bir damla örtülmüştür. Mimari yönden mescidin bir özelliği bulunmamaktadır.

        Mescidin en önemli yanı kuzey-batı köşesindeki minber-minaresidir. Minareye dokuz basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Zeminden 4.20 m. yüksekliğinde olan minber-minare 1.20x1.35 m. ölçüsünde taş bir kaide üzerinde krem renkli kesme taştan yapılmış olup, sekizgen gövdeli baklava başlıklı sütunların taşıdığı piramit şeklinde bir külahla örtülmüştür.
 
 
 
Çandır Cami: Aynı ismi taşıyan mahallede bulunan caminin, XVIII. yy da yapıldığı sanılmaktadır.
 
Hacı Veled Cami: Hacı Veled  Mahallesi’nde bulunan cami Osmanlı Döneminde yapılmıştır.Yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. 1956 yılında halkın yardımlarıyla yenisi inşa edilmiştir. 
 
Hatuniye Medresesi: Cami Kebir mahallesindeki Medrese, Dulkadiroğulları’ndan Nasıreddin Mehmet tarafından 1431-32 yıllarında yaptırılmıştır. Özel şahısların elinde olan bu medrese son zamanlarda tamir görerek sağlam bir bina haline getirilmiştir. 

İki eyvanlı Hatuniye Medresesi Anadolu'da Selçuklu medrese mimarisine uygun, simetrik planlı ve önündeki çeşmesiyle klasik hatlarını korumaktadır. Karamanlı medreseleriyle paralel bir gelişme gösterir. Medrese, Dulkadirlilerden Melik Nasırüddin Mehmed Bey tarafından 1431 – 1432 yıllarında yaptırılmıştır.Kapısının üzerindeki mermer kitabesinde şu ifadeler yer almaktadır:
 
"Bu medreseyi büyük emir, hayır ve hasenat sahibi Arap ve Acem'in sultanlarının sultanı, dünyada emirler sultanı, dünya ve dinin yardımcısı saadetli merhum Halil oğlu Mehmed Allah günlerini daim etsin, Müslümanlar da o durdukça faydalandırsın- sevap umarak, ilim öğrenmekle uğraşacak, alim ve öğrenciler için Şevval 835'te (Haziran 1432) yaptırdı. Allah onun iütuf ve ihsanını kabul buyursun."   
 
Medrese sade ve sağlam bir kesme taş mimarisi ile klasik eyvanlı medreselerine bağlanmaktadır. Yapıldığı dönem Kayseri'nin sıkça el değiştirdiği bir dönemdir.
Medreseye batı yönündeki taçkapıdan girilir. Mukarnas dolgulu ve gösterişli taçkapı nişinin sağındaki cephe, ortada bir sütun üzerine sivri kemerlerle iki gözlü bir çeşme olarak düzenlenmiştir. Giriş eyvanının iki tarafında ise avluya bakan tonozla örtülü derin birer niş yer almıştır. Giriş eyvanından sonra avluya çıkılır. Giriş tarafındaki revakın üç kemerinden giriş kapısını ortalayan ortadaki diğer iki tanesinden daha geniştir. Bu revakın üzerindeki tonoz çatıyı iyon tarzında iki sütun taşımaktadır. Giriş eyvanın her iki tarafında küçük birer eyvan niteliğinde iki hücre bulunmaktadır. Bu hücrelerin hemen yanında da terasa çıkmayı sağlayan birer merdiven bulunmaktadır.  
 
Kuzey ve güney yönündeki revaklarını tutan kemer aralıkları eşittirler. Bu revakları üç adet korent tarzı sütunlar taşımaktadır. Kuzey ve güney yönlerinde revakların arkasında karşılıklı ve eşit büyüklüklerde beşer adet oda bulunmaktadır.
 
Medresenin doğu cephesinde bulunan ana eyvanın önünde 6.60 metre genişliğinde sivri bir kemer bulunmaktadır. Aynı şekilde eyvanın sivri olan baş üstü kemerini ayakları boyunca aşağı inen dikdörtgen şeklinde geniş bir köşe çubuğu çevirmektedir. Büyük eyvanın her iki yanında yuvarlak kubbeler ile örtülmektedir. Bu kubbelerden her biri 12 üçgen yüzlü bir kuşak ile duvarlara bağlanmıştır.  
 
 

        Sahabiye Medresesi: Cumhuriyet Meydan’ında bulunan medrese, 1267 yılında, Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata Fahrüddin Ali tarafından yaptırılmıştır. Avluya bakan odaları işyeri olarak kullanılan medrese, aslına uygun onarılmıştır. 
 
Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Sahibiye Medresesi, 1267 yılında Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, yanındaki çeşme ile birlikte yaptırılmıştır. Çoğunlukla "Sahabiye" olarak anılmakla beraber, "Sahip Ata Medresesi" olarak da bilinmektedir.
 
Sahabiye Medresesi dikdörtgen planlı açık avlulu, tek katlı, orta avlu etrafında sıralanmış medrese odalarından meydana gelen 41,40X30 metre ölçülerinde bir alana oturmuş, Anadolu Selçuklu mimari özelliğine bağlı bir yapıdır. Ön yüzü orta boy bir kervansaray görünümündedir. Kitle halinde dışarıya taşan Anadolu Selçuklu taş işçiliğinin şaheserlerinden olan taç kapısı geleneğe uygundur. Medresenin dışındaki yollar bir metreye yakın yükseldiği için kitle aşağıda kalmıştır.
 
Ön cephenin iki ucunda daire şeklinde destek duvarı bulunan medrese, genel yapısı itibarıyla; avlu, tonozla örtülü büyük eyvan, koni bingilere oturtulmuş bir kubbe ile örtülü dört köşe salon, tonozla örtülü oda yan eyvanlar, hücreler ve çeşitli odalardan meydana gelmiştir.
 
 

        Seraceddin Medresesi: Gavremoğlu Mahallesi, Hunat Külliyesinin güneydoğusunda bulunan medrese, Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Seraceddin Lale Bedr (Kayseri Emiri) tarafından 1238 yılında yaptırılmıştır. Medrese, günümüzde kitap satış yeri olarak kullanılmaktadır. 
        
Giriş kapısının üzerine konulmuş olan dört satırlık kitabe şu ifadeleri içermektedir. 
 
"Bu medresenin inşasına büyük sultan, Gıyased Dünya veddin Kesim emirülmü’ minin (Müminlerin emin, halifenin ortağı) Keykubad oğlu Keyhusrev zamanında Allah'ın yardımına muhtaç zayıf kul Seraceddin Lala Bedr (Kayseri Emin) emir verdi. Sene 636 (M-1238)"
 
Hacmi küçük fakat yapısı sağlamdır. Duvarları kesme taştandır. Dönemin Selçuklu medrese mimarisine uygun bir plana sahiptir. Medresenin giriş kapısından ve herhangi bir yerinde süsleme elemanı bulunmamaktadır. Diğer medreselerden ayrı olarak dış duvarlarının üzerinde sıra halinde mazgallı bir parmaklık dolaşmaktadır.
 
Medreseye güneye bakan kapısından girilir ve basık tonozla örtülü bir kapı aralığından üstü açık avluya çıkılır. Girişten avluya çıkar çıkmaz her iki yanda merdivenler vardır ve bunlarla çatıya çıkılır. Avlusu revaklıdır. Avlunun doğu ve batısında dörder oda ve birer eyvan bulunmaktadır. Ana eyvan avlunun kuzey cephesinde ve giriş kapısının karşısındadır. Büyük eyvanın her iki tarafında dikdörtgen biçimli birer oda bulunmaktadır. 
 
 
 
 
 
https://www.tccb.gov.tr/
https://www.icisleri.gov.tr/
https://www.turkiye.gov.tr/
https://www.cimer.gov.tr/
 

Bizi Takip Edin

  • Resmi Gazete
  • Mevzuat Bilgi Sistemi
  • Kullanım ve Gizlilik
Sahabiye Mah. Sivas Bulvarı No:1 Kocasinan/KAYSERİ P.K. 38015
(0352) 221 07 37 - (0352) 221 11 78 - (0352) 221 10 39 - (0352) 221 14 91 - (0352) 221 18 69 - Santral